Girişimci kadına toplumda saygı duyulmaz mı?
Türk kadının girişimcilik potansiyeli hep tartışma konusu olmuştur.
Ekonomik bağımsızlık kavramı bu görüşlerden sadece biri..
Merak edilen şu..
Hangi kadın, ekonomik bağımsızlığı elinin tersiyle itiyor?
Ya da..
Girişimci kadına saygı duyulur mu?
Bu soruların yanıtını bulabilmek için elimdeki tüm doneleri karıştırdım.
Dün bir bilgi notu geçti elime..
Önemli bir araştırma..
KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimcileri Derneği) ile araştırma şirketi İpsos KMG’nin gerçekleştirdikleri bir araştırmada, bazı bulgular gün yüzüne çıktı..
Kapsam alanı genişletilmiş bir rapor..
Kentlerde, 15-59 yaşlarında 720 kadınla gerçekleştirilen “Girişimcilik Tutum Araştırması” geçtiğimiz aylarda sonuçlanmış..
Okudum, dikkatimi çeken bazı yönleri var..
İlginç bazı anektodlar da yok değil..
Toplam 13.8 milyonluk bir kadın nüfusunu temsil eden çalışmada tartışmaya açık bölümler var…
Örneğin..
Bu nüfus içerisinde kendi hesabına bir iş yapan kadınların payı yüzde 5 düzeyinde..
En çarpıcı başlıktan başlıyorum.
* “Kadın ekonomik bağımsızlığına sahip olmalıdır” yaklaşımına katılmayan kadınların oranı yüzde 45..
Katılanların oranı da yüzde 45.
Yani kentlerde kadınlarımız iki büyük blok oluşturmuş, farkında değiliz..
Yarısı “ekonomik bağımsızlık gerekli” derken, diğer yarısı “gerekmez” diyor.
Bu kadar açık ve net..
Neden “gerekmez” cevabının yanıtı belki çevreyle ya da “mahalle baskısı” denen olguyla yakından ilintili olabilir mi, düşündürücü..
İşin önemli bir boyutu daha var..
* Yüzde 44 oranında kadının görüşüne göre “girişimci kadına çevrelerinde saygı duyulmaz!”
Olacak şey değil..
Dahası var..
* “Kadının yeri evi ve çocuklarının yanıdır” diyenlerin oranı yüzde 46.
* “Kadının yeri evi ve çocuklarının yanıdır” ifadesine “katılıyorum” cevabını veren 15 ila 19 yaş grubundakilerin oranı yüzde 49.
Eminim ki, şöyle bir soru aklınıza takılmıştır:
* Nasıl oluyor da, okusunlar diye tonlarca kampanya yapılan genç kızlarımızın yarısı “ben evlenince evde oturacağım” diyebiliyor?
Üstelik bunu, şehirli genç kızlar söyleyince, durum daha da karmaşık bir hal alıyor..
Şimdi dönüp, bir de İskenderun’a bakalım..
Malumunuz, kadın haklarını savunan derneklerimiz var..
Ama sadece kadınlar günü dolayısıyla tertipledikleri etkinliklerde görebiliyoruz dernek yöneticilerini..
Diğer ay ve günlerde neredeler?
Eminim ki, Türkiye Kadın Girişimcileri Derneği’nin bu araştırmasından haberleri bile yoktur.
O halde, bu satırları okumuş farzettiğim kadınlarımıza soralım..
Neler oluyor?
Nasıl bir evrimden geçiyor toplumumuz?