İYİ GÜNDE, KÖTÜ GÜNDE..

Ortada bir belirsizliğin
olduğu kesin.. Sanki kırık bir nokta var. Ve, heran o nokta basınçlı bir
darbeyle yerle bir olacak gibi hissediyorum..

Birbirimizi
kandırmayalım..

Hiçbirşey bu kadar açık
ve net olmadı..

Bundan sonrası İskenderun
için felaket..

Niyesini konuşalım..

Krizden sözediyorum..
Eğer binlerce çalışanı olan bir İsdemir, tasarruf sağladığı maliyet kalemlerine
ilave olarak, mevcut aylık ücretlerinden feragati önlem paketi dahilinde ele
alıyorsa, sorun gerçekten çok büyük demektir.

Biliyoruz ki, ücretsiz
izin, personel azaltılması, kısa çalışma ödenekleri, bir işverenin ‘kara
bulutlarıdır.’ Ve hiçbir zaman, fabrikasının üzerinde birikmesini istemez..

Zorunlu haller dışında..

Bugün o zorunlu günlerden
birini yaşıyor İsdemir..

Toplu İş Sözleşmelerinin
bazı maddelerinin 16 aylık süre için tadil edilmesi konusunda yapılan
anlaşmalar da göz önünde bulundurularak..

Çalışan bazında, ücretler
ve ücrete bağlı diğer hakların, nakdi ve gayri nakdi sosyal yardımlar hariç,
01.05.2009 tarihinden itibaren yüzde 35 oranında indirilmesi öngörüldü..

Dahası..

Bu anlaşmanın bütün
şartları, üst düzey yöneticileri ve toplu iş sözleşmesi kapsam harici personeli
de kapsıyor.

Ayrıcalık yok..
İsdemir’de herkes bir bütün olarak, iyi günde, kötü günde, elini taşın altına
koyuyor..

İsdemir işçisi,
‘zorlukları ve sıkıntıları birlikte paylaşalım’ düşüncesiyle, reel sektörü
vuran krize karşı meydan okuyor.

İsdemir Genel Müdürü
İsmail Akçakmak’ı anlıyorum..

Zor bir süreci atlatmaya
çalışıyor.

Yine de güzel tarafı şu..
Üretim durmayacak, binlerce çalışan konumunu koruyacak..

İsdemir gibi, birçok
işletmenin de buna benzer tedbirler aldığını biliyorum. Çoğu ses çıkarmıyor,
fakat işçi de çıkarmıyor..

Bardağın dolu tarafı bu,
ancak boş kısmı için de yazacaklarım var..

Türkiye’de durum pek de
içaçıcı değil.. Hükümet kendi ediyor, haliyle kendi değil, çalışan buluyor
bulacağını..

Açayım biraz, kolay
anlayın..

Nedir can suyu paketleri?

İyileştirme modeli..

Hükümet ne yaptı?

Teğet formüllerle, reel
sektöre göz kırptı, mutabakata vardığını sandı..

Yeni üretim alanları
olmayınca, işçi özel sektöre yöneldi..

Sonuç hüsran.. İşsizlik
rakamları ortada.. Sorumlu kim?

Hükümet..

Fabrikaları satan da
sensin.. Bankaları şakır şakır elaleme veren de..

Dolayısıyla, kurunun yanında
yaş da yanıyor..

Dost acı söyler, Allah
hepimizin yardımcısı olsun!

YİYOS, İÇİYOS, YATİYOS!

İsdemir işçisinin kaybı,
esnafa da yansıyacak.. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete..

Ne olacak bilmiyoruz?
Tıpkı reklamlardaki gibiyiz..

Yiyos, içiyos, yatiyos..
Ya parası?!

Orasını konuşmuyoruz.

Korkma kardeşim!

Evet endişelisin..
Endişeli ol, iyidir, diri tutar..

Ama korkma, hayırlı işler
de oluyor..

Yiyos, içiyos, yatiyos!

Budur yeni yaşam
felsefemiz!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.