İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE), Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ergül Yaşar ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yakup Hameş, Hassa Tünel Projesinin bölgeye yapacağı katkıları değerlendirdi.
Projeye ilişkin teknik veriler paylaşan Prof. Dr. Ergül Yaşar, “toplamda 31.3 km olarak hesaplanan Hassa tüneli projesinde 4 tünel, 1 viyadük ve 4 köprü yapılmasının planlandığını, en uzunu 12,320 metre olmak üzere toplamda 19,320 metrelik tünel, 400 metre uzunluğunda 1 viyadük ve 192 metre uzunluğunda 4 tane köprü inşa edileceğini ifade etti. 4 adet tünelden oluşacak olan Hassa tüneli, geçit vermeyen Amanos dağlarının Jeoteknik yöntemlerle delinip Hatay ilinin 2 farklı yakasını bir araya getirilmesini sağlayacaktır.
Tünel projesinin aynı zamanda Hassa ve civarına yeni endüstriyel alanlar kazandıracak olması sebebiyle de ayrı bir öneme sahip olacağını” söyledi. Tünelin açılmasında Jeolojik ve Jeoteknik yönden projeye destek verebileceklerini belirten Prof. Dr. Yaşar konuşmasına, “Bölümümüz, donanımlı öğretim elemanları ile bölgedeki sanayi kuruluşlarına gerek bölüm içerisindeki imkânlarla, gerekse sanayi kuruluşlarının akredite olmuş laboratuvarlarında yapılacak çalışmalarla yön verebilecek bilgi ve yeteneğe sahiptir” şeklinde devam etti.
Prof. Dr. Yaşar, “açılması planlanan Hassa tüneli ile İskenderun Körfezinin lojistik, liman ve ulaşım açısından Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri haline gelecektir” diyerek, “İskenderun’un jeopolitik konumundan ötürü açılacak Hassa tüneli ile şehre ekonomik açıdan oldukça büyük girdilerin sağlanacağını öngördüklerini” belirtti. “Hatay’ı lojistik merkezi yapmak amacıyla planlanan bu proje körfez savaşından bu yana atıl durumda olan limanların aktifleştirilmesi açısından da ayrı bir öneme sahiptir” diyen Prof. Dr. Yaşar “proje ile Gaziantep – İskenderun arası mesafenin 85 km kısalacağını, İskenderun’da Mevcut 8 limanda yük taşımacılığı yapıldığını ve tünel sayesinde mesafe yakınlaşacağı için nakliyecilik açısından büyük tasarruflar edilmesinin mümkün olacağını” söyledi.
Hassa Tüneli’nin bölgeye yapacağı katkıları değerlendiren İSTE Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı, Doç. Dr. Yakup Hameş ise; “Hassa tünel projesinin ilimiz ve bölgemiz için büyük bir proje olduğunu ve daha büyük bir projenin, Dubai modeli lojistik üs projesinin ilk adımı olarak değerlendirilebileceğini” söyledi. “Gelişimleri açısından değerlendirdiğimizde ülkeler, ya üretim ya da lojistik yönleri ile ön plana çıkarlar. Dubai ve Frankfurt bunun örnekleri olarak sıralanabilir. Frankfurt’un alternatifi; “üçüncü köprü, üçüncü havalimanı ve kanal projeleri” ile İstanbul, Dubai’nin alternatifi ise “hava, deniz karayolu ve demiryolu” projeleri ile bir kavşak oluşturan Hatay ilimizdir”, diyerek görüşlerini belirtti.
Doç. Dr. Hameş, “Demiryolu, havayolu, denizyolu ve Hassa tüneli ile Karayolunun birleştirilmesi neticesinde bölgenin lojistik açıdan çok avantajlı bir yer haline geleceğini” söyledi. “Karayolu bağlantısı ile limana daha kolay ulaşmayı sağlayacak bu projede taşımacılık ve lojistik alanında hem maliyet hem de zamandan tasarruf sağlanarak önemli bir kâr elde edilmesinin öngörüldüğünü” aktardı. Doç. Dr. Hameş, Hassa projesine ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir diğer husus da Hassa Tüneli ile birlikte Amanos Dağlarının diğer yüzünün güneşlenme sahası olarak değerlendirilmesidir.
Güneşlenme süresi olarak çok iyi bir durumda olan Hassa’ya baktığımızda önemli bir enerji potansiyeli söz konusudur. Bu noktada çok büyük talep mevcut olup güneş enerjisinden elektrik üretimi için kullanılması düşünülmektedir. Bu girişimlerle Hassa, Ortadoğu ve Güneydoğu’ya açılan kapı olacaktır. Bölgemiz, ihtiyacı olan enerjiyi rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edilmesine, özellikle de güneşten elektrik enerjisi üretimine müsaittir. Dünyada baktığımız zaman hiçbir sanayinin, bilgi ve teknolojiden bağımsız olarak gelişmesi ve büyümesi mümkün görülmemektedir. Sanayinin ihtiyacı olan verimli ve sürdürülebilir üretim teknikleri ile sağlanacak olan teknolojik rekabet ancak üniversitelerin AR-GE desteği ile mümkün olabilir. Bu bağlamda güneşten elektrik üretiminde fotovoltaik verimliliğin artırılması konusunda önemli çalışmalara imza atmış olan üniversitemiz Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü bölgemize bu bağlamda hizmete hazırdır”, diyerek görüşlerini sonlandırdı.
