TÜRBENİN HATIRLATTIKLARI

Süleyman Şah türbesini ve türbeyi korumakla görevli Mehmetçiklerimizin tahliye edilmesinin “oluşan şartlar” neticesinde yerinde olduğunu düşünenlerdenim.
İrdelemeye çalışalım…
Hareket yerinde ama yerinde olmayanlar nelerdir?
Şöyle bir hafızamızı yoklayalım.
İktidar göreve ilk geldiğinde tüm komşularla sıfır sorun anlayışını dile getirmiş miydi ?
Evet getirmişti.
Ne oldu?
“Sırf sorun” oldu.
Başta Suriye’nin iç işlerine karışarak ve de demokrasi getireceğim diyerek; mevcut yönetime karşı olan her türlü muhalif oluşuma, destek verildi mi?
Evet verildi.
Ne oldu?
“Işid” denen bela hortladı.
Üç günde bu işi bitirip cuma namazını “Emevi” camiide kılacağız dendi mi?
Evet dendi.
Ne oldu?
Ne Emevi camiinde namaz kılınabildi ne de bir daha Şam’a gidilebildi.
Bizi kimse test etmeye kalkmasın, kafamızı da bozmasın yakar yıkarım dendi mi?
Evet dendi.
Ne oldu?
Uçağımız düşürüldü,Diplomatlarımız rehin alındı karşılık var mı ?Yok.
Sınır bölgelerinde Askeri birimlerde “Sınır Namustur”anlayışını gece gündüz işleriz o da yetmez dağa-taşa koca koca harflerle yazarız ama sınırlarımızı korumayız yol geçen hanına çevrilmesine göz yumarız.
Doğru mu? Doğru.
Direkt veya dolaylı yoldan desteklenen Işid belası, binlerce Müslümanı hunharca öldürüyor mu?
Evet öldürüyor.Öldürmeye de devam ediyor.
Peki bu Işid denilen bela tüm bölge için tehlike mi.
Elbette tehlike.Bize karşı da çok büyük tehlike.
Bunlara karşı ne uluslar arası düzeyde, ne de kendi bünyemizde ciddi bir direnç gösterebildik mi?
Hayır; gösterilmediği de ortada zaten.
Ne uğruna?
Emperyalist güçlerin ve yardakçılarının hesapları uğruna.
Bu şartlarda inandırıcılığımız,saygınlığımız ve daha önemlisi güçlü devlet imajımız kalır mı?
Tabii ki kalmaz.
Sınırdan sadece otuz kilometre içeride bulunan “Vatan toprağını” koruyamazken üstelik terör örgütü ilan ettiğiniz bir örgütten destek alarak, oradaki Askerlerimizi ve Sandukaları Türkiye’ye getirmeyi kesinlikle bir zafer olarak göremem.
Lafla güçlü Devlet olunmuyor.Kimse kimseyi kandırmasın.
İşte bu güçsüzlüğümüzün tescili karşısında ;Askerlerimizin ülkeye getirilmesinin yerinde olduğunu düşünüyorum.

Tek bir canın yitirilmesinden yana değilim.Her insanın canı kutsaldır.Canı veren Allah ,canı alacak olan da Allah’tır.
Çıkarlar için İnsanların canlarının yitirilmesine göz yuman, şu veya bu şekilde destek olan, ülkesini zayıf konumuna sokan önce Allah’a sonra Milletine hesabını verecektir…