Din İstismarı Yıkımdır,Felakettir….

zekisanliOrta doğu kaynıyor ve ne yazıkki vahşet ölçüsünde yaşam sürülüyor.Her gün yüzlerce insan vahşice katlediliyor.Her yer kan her yer ölülerle dolu.Yakılan yıkılan binalar yitip giden hayatlar daha neler neler….Onarılması zor ,iflas eden toplumsal yaşam.Ne adına? Kendilerince din adına.Koca dünyada bu vahşet türü başka hangi coğrafyada var dersiniz.Hiç bir yerde.
    Orta Doğu büyük çoğunlukla Müslüman.Müslümanlığın, kardeşin kardeşini veya farklı bir inancın insanı olsa bile öldürme yetkisini kimseye vermişliği varmıdır.Yoktur.. Kutsal Kitabımız bize bu vahşilikleri mi emir ediyor.Haşa..
Avrupada veya diğer gelişmiş yerlerde bu tür olaylar olmuyorda neden Müslüman ülkelerinde bu barbarlıklar tavan yapmış dersiniz.Dinimiz bu kadar karalanmayı hak ediyormu. Asla…
      O halde bu durumu sorgulamak  gerekmez mi.Meselenin özünü iki kelimeyle ifade etmek gerikirse din gerçek anlamda özümsenememiş  ve cehalet her yerden fışkırıyor. Sorun Dinde değil sorun uygulayıcılarında.Allahın verdiği canı Allah alır.Allahın emirleri tüm alemler içindir.Hiç kimse kendini haşa-haşa Allah yerine koyamaz.Allah bu dünyada hiç kimseye ne adına olursa olsun  imtiyaz tanımamıştır.Kendini şu veya bu şekilde “güç” olarak gören zümre aynı zamanda Allah’ın yanında ayrıcalığı varmış gibi kendini toplumlara lanse edemez.Bunun adı aslında Kafirliktir.Benim anlayışım bunu der.

Kutsal değerleri istismar ederek siyaset yapılamaz.Ülkeyi dinen analiz edip mezhepler üzerinden kitleleri  uç noktalara her vesileyle taşımak siyasetçinin ufkunun ne ölçüde olduğunu ortaya koymak bakımından çok önemli bir anlayıştır.Din Allah ile Kul arasında yaşanan maneviyat yoğunluğudur.İnanç reklam konusu olamayacak kadar derin değerler taşır.Dini hiç kimse kendi tekelinde görme hakkına sahip değildir.Farklı mezheplerin,farklı din mensublarının bir arada kardeşçe yaşama haklarını ve isteklerini  gasp ederek siyasi gelecek devşirmeye kalkışanlar bunun altında kalacaktır.Hassas durumlar kaşınarak kutuplaşma yaratma isteği hiç kimseye siyasi rant olarak geri dönemez.Devlet idaresinde din motifli söylemler farklı inançların yaşadığı bir ülkede karşılık bulamaz bulmamalıdır da.Yüzü çağdaşlığa dönük hiç bir ülkede dinsel sürtüşmeler ve dinsel ayrımcılıklar olmamalıdır.İnanç farklılıklarından ötürü ötekileştirmek ,aşağılarda görmek ikinci sınıf hatta üçüncü sınıf insan muamelesi yapma isteği kimden gelirse gelsin olamayacaktır.Dinen  kendinden olana şu veya bu şekilde mükafat olmayanada çamur at durumu olmamalıdır.Olursa ne mi olur.Başımızı yana çevirip gözlerimizi kocaman açmamız sorunun cevabı açısından yeterli olacaktır.

Allah o şer’den tüm ülkemi korusun…Amin… 
Zeki Şanlı
1967 İskenderun doğumlu.Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü mezunu.