DEPREM HER YERDE, GÖREBİLENE..!

soru-isareti
Diyorlar ki, Türkiye’yi sarsan operasyon depremi hakkında birşeyler yazmayacak mısın?
Hay hay, yazalım..
Neredeyse 20 yıldır gazetecilik yapıyorum..
Çok seçim, çok deprem gördüm..
En başından belirteyim; İstanbul ve Ankara’da olup bitenleri tasvip etmiyorum. Operasyonun ucu kime dokunuyorsa, cezasını çeksin.
Ama bir de genelleme yapmam gerekiyor..
Müsaadenizle; Ankara dışında, İskenderun’u da konuşalım..
Öyle ki..
Ayağında bir tane ayakkabısı olan, bir düzine kutuyla İtalyan takılmaya başladı..
Gösterişsiz arabalar, Alman modeliyle taçlandı.
Kıyıda, köşede kirada oturanlar, bağ/bahçe sahibi oldu..
Ahşaptan villalaları, portakal bahçelerini saymıyorum bile..
Geçtim..
Karaağaç’ta hatırısayılır parseli olan..
Pirinçlik’te tarlası olan..
Apartman dairesinden ‘saray’ evlere taşınanlara ne diyeceğiz?
Hakkında yüzlerce sayfa iddianame hazırlanan kişiler için neler yazıldı, ne yapılabildi?
İmar Planı hazırlandı..
Yargıya taşındı mı, taşınmadı mı?
Çöp fabrikası kuruldu, dosyalar havada uçuştu..
‘Bakan’ kim, gereğini yapan kim?
Parke döşüyorsun, söküyorsun..
Bir sonraki dönem yine yeniliyorsun, neden?
Asfalt yapıyorsun, 3 yıl dayanmıyor, çöküyor!
Asfalt değil, çamur sanki..
Gümüşkent’te pembeleşen köşkleri de yazalım mı?
***
Bitmedi;
Yolun başındasın, borçların çok..
Yolun sonundasın, Kral Faht’ın torunu gibisin..
Nedir bu?
Adam düne kadar borç batağında yüzüyor..
Birilerine iki omuz veriyor..
Bugün, Karaağaç’ın en güzel yerinde ‘yazlık’ alabiliyor..
9 metrekare ofise kurulan, bugün birkaç tane işyeri sahibi olmuş, kime ne?
‘Değirmenin suyu nereden geliyor’ diye sorgulayan var mı?
***
Hiç unutmam..
Bir dönem yerel parlementoda görev yapmış bir isim vardı..
Ofisteki sayacı, elektrik borcundan ötürü kapatılmıştı..
Derken; üç ay sonra, ofis cillop gibi..
Her yer parke.. Personeli yokken, 5 kişi çalışmaya başlamıştı..
Nasıl oldu bu?
Uzağa gitmeyelim.. Bir işadamı daha geçenlerde, İskenderun’un göbeğinde “Yeter artık! Bunaldım.. 400 bin lira verdim, doymuyorlar” derken, kimi kastetmiş olabilir?
Demem o ki..
Hiç şaşırmış gibi yapmayın..
İnsanoğlu çiğ süt emmiş, neticede..
Kimin eli kimin cebinde diye tartışacak olursak;
Memleketin dört bir yanı karışır!
Beyler! Olayın partiyle, martiyle alakası yok..
İnsan, insanlığını bilecek. Adam olacak!
Makam, mevki gördü diye, coşmayacak..
O kadar!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.