AK Parti’nin İlçe Divan Toplantısı gövde gösterisine dönüştü.
Grand Plaza salonu, hıncahınç doluydu!
Adalet Bakanı ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sadullah Ergin, coşkuyla karşılandı.
Müthiş görüntüler vardı..
Sadullah Ergin; Erzin, Döntyol, Payas, Reyhanlı, Hassa, Kırıkhan ve Antakya’ya nazaran, İskenderun’da en kalabalık, en coşkulu taraftar grubuyla buluştu.
Zira, bunu kendisi de itiraf etti.
Sarıseki ekibine bravo doğrusu..
Gençler o kadar coşkuluydu ki, Büyükşehir Adayı Sadullah Ergin oldukça etkilendi. Havaifişek gösterileri, davullar eşliğinde atılan sloganlar, salonu ateşledi..
Sadullah Ergin, “AK Parti bu coşkuyla İskenderun Belediyesi’ni rahatlıkla kazanır” diyordu..
Bu renkli görüntülerin oluşmasına vesile olan, Sarıseki Belediye Başkanı ve AK Parti İskenderun Belediye Başkan Aday Adayı Bülent Özer’i kutluyorum.
Salona dönecek olursak, bir güzel görüntü daha vardı..
Denizciler Belediye Başkanı ve AK Parti İskenderun Belediye Başkan Aday Adayı Esabil Soydan’ın İskenderunspor sevdasını ortaya koyan örnek davranışıydı..
Başkan Soydan, Sadullah Ergin başta olmak üzere, il başkanı, milletvekilleri ve belediye başkan aday adaylarına birer İskenderunspor atkısı verdi..
Daha toplantı başlamadan, omuzlarda İskenderunspor atkısı vardı..
Bir teşekkür de, Esabil Soydan’a..
30 Mart tarihinden sonra İskenderunspor’un hakettiği konuma geleceğini gösteren ince bir mesaj verdi.. Bir güçbirliği hareketiydi, başarılı oldu..
Daha bitmedi..
Toplantı; İskenderun için çılgın projelerin de habercisiydi..
Sadullah Bey’in çantası dolu..
“- Ankara’yı ayağınıza getireceğim. Siz isteyeceksiniz, biz yapacağız” diyordu..
Anlıyorum ki, hedef büyük..
Sadullah Ergin, toplantı bitiminde, “Bizim siyasi kültürümüzde görev istenmez, verilir.. Sayın Başbakanımızın talimatıyla, Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldum. Bize düşen bu görevi layıkıyla yapmak, Hatay’a hizmet etmektir. Denseydi ki, Arsuz’un bir köyünde sandık görevlisi olarak görevlendirildin, bana düşen o sandığın başında partime hizmet etmektir. Bu vesileye, aday adayları birbirine bağlı olacak. Neticede; İskenderun’u bir arkadaşımız yönetecek, ama herkes birbirine destek verecek” derken, ‘Hassasiyet’ vurgusu yaptı..
Peki Sadullah Bey, salondan ayrıldıktan sonra ne oldu?
AK Parti İskenderun Belediye Başkan Aday Adayları Bülent Özer, Seyfi Dingil, Mehmet Dönmez, Esabil Soydan, Abdülkerim Güven, Ümran Gültekin ve Turgut Polatçı, el ele tutuşup, ‘beraberlik’ mesajı verdi.
Mehmet Soydan ve Filiz Özçörekçi, Bakan Bey’le birlikte ayrıldığı için o görüntü de yoktu..
Ama yüreği onlarla birlikteydi..
Davullar eşliğinde, halay çeken aday adayları, birbirlerine sarılıp, ‘birlikteyiz, kardeşiz’ mesajı verdi. Birlikten güç doğdu!
Her seferinde, ‘ayrışacaklar’ diye tutuşan birilerine en güzel yanıt; bu kalıcı ‘dostluk’ fotoğrafı oldu..
Güzeldi, anlamlıydı..
Durmak yok, yola devam!
ÖN SEÇİME NE OLDU?
CHP, Arsuz’da ön seçimi gerçekleştirdi. Ama görüyoruz ki, İskenderun’da derinden gidiyor.. Oysa, İskenderun’da da ön seçim denilmesine rağmen, kimse adını koyamıyor.
Ne talihsizliktir ki, Yusuf Civelek hariç, diğer tüm aday adayları ‘ön seçim’e evet derken, genel merkez henüz kararını vermiş değil..
AK Parti neredeyse, İskenderun adayını açıklamak üzere, üstelik Türkiye genelinde büyükşehir ve illerin adayları yüzde 80 oranında açıklandı.
Fakat, CHP halen iç çekişmelerle kıvranıyor.
Bekliyoruz..
“İskenderun’da şu tarihte ‘ön seçim’ yapılacaktır” mesajını verecek, CHP’den bir yetkili ağız henüz konuşmuş değil. Nereye kadar?
Görüyorum ki, Yusuf Civelek bastırıyor..
Ön seçimden çıkamayacağını anladığı için, genel merkezde son kozlarını oynuyor.. Atama bekliyor!
Olur mu? Olur!
Oysa, genel merkezin yapacağı en doğru şey;
Yusuf Civelek’i ‘nadasa’ bırakmakla birlikte; dinamik, halkla içiçe, partilinin inandığı ve memleketi ‘ortak akıl’la yönetecek yeni adayla bir araya getirip, “Sarılın, sarılın” demektir..
Ötesi yok, kayıptır!
YUSUF CİVELEK YİNE YOK!
İskenderun Belediye Meclisi, 2013 yılının son oturumunu gerçekleştirdi.
‘Kentsel dönüşüm’ adı altında Numune Mahallesi’ni oyalayıp, “mağdur’ olmasına vesile olan Yusuf Civelek, o gün halkı ayağına getirdiği için eleştirilmişti.
Dahası.. Yusuf Civelek oturumu terk etmek zorunda kalmıştı..
Sağolsun! Cuma günkü oturuma da gelmeyerek, Ercüment Kimyon’un deyimiyle, “Meclisi öksüz bırakmıştır..”
Neden?
– Çok özel bir işi mi vardı?
– Başını kaşımayacak durumda mıydı?
– Yoksa, artan eleştirilerden mi kaçıyordu?
Artık ürettiği mazaretlere meclis üyeleri de inanmaz oldu..
Baksanıza, CHP Grup Başkan Vekili Kamil Turan, Yusuf Civelek’in oturuma katılmayışını, kentsel dönüşümle ilgili bir toplantıya bağladı..
Aynı dakikalarda, Yusuf Civelek’in yokluğunda meclis başkanlığı yapan AK Partili Sabahattin Uygun ise, “Su şebekesiyle ilgili bir heyetle görüşmesi var” mazeretini ortaya koydu..
Doğal olarak, birçok meclis üyesi sordu;
– Hangisine inanacağız?
***
Unutmadan.. Ercüment Kimyon, meclis oturumunda “Evet başkan memleketi çok iyi idare ediyor” diyerek, kaçak inşaatlara vurgu yaptı. Diyor ki;
“Ruhsatsız çalışmalar giderek artıyor.. Herhalde başkan rantları iyi idare ediyor..”
Belediye Başkanı Yusuf Civelek, bu ağır lafın altında kalır mı?
Bekleyip, göreceğiz..
KARAAĞAÇ ZİFİRİ KARANLIK!
Haftasonu birçok telefon aldım..
Tepkiler, çevre aydınlatmalarıyla ilgili..
Hem Karaağaç/Arsuz yolu, hem de çevre yolu akşam saatlerinde zifiri karanlıktan geçilmiyor. Meğerse, hava karardığı an, aynı güzergahta aydınlatma lambalarının hiçbiri çalışmıyor.
Arızalı olduğunu düşünmüyorum. Bence TEDAŞ’la alakalı bir durum olabilir..
Sebep her neyse;
Araç sahipleri zorlanıyor, çevre sakinleri tedirgin..
Birşeyler yapmak gerek.
En azından, sorunun kaynağı araştırılır ve gereği yapılırsa, yöre halkı rahat bir nefes alacaktır..
MADENLİ KÖTÜ KOKUYOR!
Beldeler, Katı Atık Birliği’nden ayrılırsa olacağı budur..
Çöp Fabrikası’na atıkları vermek istemeyen beldeler, belirledikleri ilk boşluğa çöpü döküveriyor.. Kokusudur, pisliğidir, kimseyi ilgilendirmiyor galiba..
İşte Madenli!
Her taraftan yükselen çöp kokusundan geçilmiyor..
Çöpler gelişigüzel döküldüğü gibi, bir de yakılıyor..
Üzerine, çevre beldelerden gelen atıklarda eklenince, Madenli’de tam anlamıyla çevre felaketi yaşanıyor.
Oysa vaat çok, sorun çok, ama çözüm yok..
“Arsuz’u turizmin kalesi yapacağız” diyen bir yönetim anlayışına yakışıyor mu?
Böyle mi, Arsuz’u geleceğe taşıyacağız?