BİR ADIM YETER!

iftar4
Maddi ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı ve yapılan amellerin mükafatlarının sınırsız olarak verildiği Ramazan ayındayız..
Hepimize mübarek olsun!
Bir yandan Suriye’deki iç savaş..
Diğer yandan Mısır’da yaşanan karışıklık, yüreğimizi dağlıyor..
İnsan üzülüyor..
İslam coğrafyasında durulmayan bir savaş hali var..
Türkiye’de durum farklı mı sanki..
Ötekileştirme çabaları içinde ayrışıyoruz.
Kutuplaşıyoruz!
Türkiye’de her 10 kadından 4’ü şiddet görüyor ve her gün ortalama 5 kadın cinayeti işleniyor.
2008-2011 yılları arasında kaybolan çocuk sayısının 27 bini geçtiğini biliyor muydunuz?
Uyuşturucu kullanımı almış başını gidiyor..
Daha dün, Hatay Valiliği, İl Jandarma Komutanlığı tarafından Amanos Dağları’nda gerçekleştirilen operasyonda ele geçirilen Hint kenevirlerinin piyasa değerini 28,5 milyon lira olarak açıkladı. Şimdi sıkı durun:
Güvenlik güçlerinin, son bir yıl içerisinde piyasa değeri yaklaşık 97,5 milyon lira olan 65 ton esrarın piyasaya sürülmesine engel olduğunu öğrendik..
Olacak şey değil..
Gençlerimiz böyle zehirleniyor..
Uyuşturucu tacirinin dini, imanı yok!
Vicdanı hiç yok..
Bu arada, günümüzde sahip olduğumuz insani değerler de erozyona uğradı.
Birbirimizi sevmekten korkuyoruz..
Ayrıştıkça, sevgiden kopuyoruz..
Birbirimizle konuşmayı unutuyoruz, diyalogtan kaçınıyoruz.
Bireysellik, bencillik, çıkarcılık, çekememezlik ve tahammülsüzlük gibi olumsuz tüm değerler ilişkilerimizi etkiliyor.
Zaaflarımız öylesine çok ki, toplumda mutsuz, umutsuz, olumlu düşünemeyen ve paylaşamayan kişilerin sayısı artıyor..
Korkuyorum..
Dünyayı kasıp kavuran şiddet ve terör, hak ihlalleri, ayrımcılık umudumu zayıflatıyor. Dilerim Ramazan ayında, bir nebze olsun, öfkeler diner..
Ramazan ayı, kaybettiğimiz bu değerleri yeniden kazanmak, özümüzde var olan iyilik ve insani duyguları hayata geçirmek için önemli bir fırsattır.
Çok zor değil..
Paylaşmayı unutmayalım, birlik ve beraberlik içinde olalım yeter..
Avuçlarımızı yumruğa dönüştürmekten vazgeçebilirsek şayet, el ele tutuşmak için önümüzde hiç bir engel yok!

İSRAFTAN KAÇINALIM!
Bize cömertliği, ikramı ve paylaşmayı öğreten Ramazan ayında, iftar sofralarında lüks ve israftan kaçınalım lütfen..
Ramazanda; hemen her akşam kurum ve kuruluşların vereceği iftar yemeklerinin bir anlamı olacaksa şayet, sofrayı ihtiyaç sahiplerine açalım..
Sokaktaki insanla buluşalım..
Bırakalım restoranları da, vatandaşların arasına karışalım..
Kaynaşalım!
Dünyanın sayısız nimetlerini garibanın sofrasına taşıyalım.
Geçtiğimiz yıl, AK Parti’nin Ramazan Tır’ı 28 mahalleyi gezmiş, ihtiyaç sahiplerine iftar sofrası hazırlamıştı.
Bu güzel örneğin devam etmesini diliyorum.
Aynı şekilde, İskenderun Belediyesi’nin de şehrin bir çok noktasına iftar çadırı kurmasını öneriyorum.
Lütfen Remazan ayında yoksulları hatırlayalım..
Yardımlaşma duygusunu, hoşgörüyü yayalım.
Olur mu?

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.