İskenderun’un en güzel yeri, sahil kordonu.
Turizmde hak ettiğimiz noktaya ulaşmak için yeni yatırımların varlığından sözediyoruz ama, birşey olduğu yok..
Mesela sahile marina konuşlanacaktı, henüz ‘tık’ yok..
Cazibe merkezi diye övündüğümüz bir kentte, sahildeki binaların durumu ise endişe yaratıyor.. Nereye baksak, devlet dairesi görüyoruz..
Beş yıldızlı manzarada hizmet veriyorlar..
İlçe Nüfus Müdürlüğü, askeri binalar, halk eğitim merkezi, Kız Meslek Lisesi, bankalar, tapu dairesi, liman müdürlüğü ve daha birçok bina, nedense hep sahile taşınmış..
Birçoğu da kullanılamaz halde..
Kız Meslek Lisesi ömrünü yitirdi..
Eski Doğumevi Hastanesi de öyle..
Sırada ne var, bilmiyoruz..
Vatandaş odaklı, güzel ve yeni bir proje beklerken, hep ‘taşınma’ işlemiyle, günü kurtarıyoruz. Örnek mi?
Eski Doğumevi Hastanesi, engelli merkezi olacakmış.
Neden? Engellilerin yıkılacak bir binada ne işi var?
Üstelik, hiç de içaçıcı bir bina değil!
Engelli kardeşlerimize, çocuklarımıza, o küçücük bahçe yeterli gelecek mi?
Üstelik, binanın bir kısmı yaşlıların kullanımına açılması planlanıyor..
Hazır yeri gelmişken, madem ‘huzurevi’ düşünceniz var, Sakarya Mahallesi’nde Kapalı Spor Salonu bitişiğindeki binayı (kaba inşaat) isteyin.
Huzurevi düşüncesiyle yapımına başlanmıştı, sonra kız yurdu olacak diye proje değişikliğine gidildi. Öylece duruyor..
Başkan Civelek’in “Sayek Ailesi yapmazsa, biz yaparız” dediği yeri neden kullanmıyoruz?
Geçiyorum; Tarihi yapısıyla övündüğümüz eski Adliye binasının da durumu net değil.. Aylar öncesinden Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM)’a tahsis edileceğini işittik. O vakit, ‘RAM için İskenderun’da yer mi kalmadı?’ şeklinde itirazlar yükselmişti.. Yazdık, çizdik de işlem durdu, nihayetinde..
Çünkü, ortak irade eski adliye binasının ‘Butik Otel’e dönüşmesinden yana..
Güzelliğiyle baş döndürecek bir yapıya dönüşmesi varken, RAM da nereden çıktı?
Kaldı ki, Fener Caddesi’ndeki Karayolları arazisi bomboş duruyor..
Yukarıda adı geçen ‘tahsis’ işlemleriyle ilgili, karayolları arazisinde bir çalışma yapılabilir.. Ama görüyorum ki, bir ‘kararsızlık’ havası var..
Oysa beklemeye bile gerek yok..
İktidar makamları, bu konuda ‘büyük’ düşünmeli!
Sahil kordonu, değişik birimlerin kullanımına değil, halkın hizmetine açılmalıdır.
Bunun için de ‘tahsis’ işlemleriyle vakit geçirmek doğru bir yaklaşım değil..
İskenderun’a da zerre kadar katkısı olmaz!
Oysa çözüm basit.
İskenderun’un vizyonuna yakışır, sahil kordonuna canlılık katacak yatırımlarla vatandaşa hizmet verilmelidir..
Lütfen!
Acele karar vermeden önce neyi, nasıl yapacağımızı ‘ortak akıl’la belirleyelim..
Hatta bu konuda İzmir Kordonu’nu örnek alalım!
Oradaki sosyal donatılar, burada da olsun!
Sahilimiz canlansın artık!
İzmir’den neyimiz eksik?