Bunu da gördük!

Bunu da gördük!
İki gündür, patriot savunma sistemlerinin İskenderun Limanı’ndan tahliyesi yapılıyor. İskenderun sokakları hareketli..
Polis her yerde..
Dahası; İskenderun İskenderun olalı belki de bu kadar polis görmedi..
Aslında şehirde iki gündür bir gerginlik var..
Eylemlerin dozu artıkça, insanlar ‘başımıza birşey gelebilir’ korkusu yaşıyor.. Sanırsınız, Diyarbakır sokaklarında yürüyoruz..
Bu durum beni de rahatsız ediyor..
Nato’nun yardımına..
Patriotların gelmesine..
İsrail’i savunma iç güdüsüne ben de karşıyım..
Tek ölçümüz var; barış!
Aklı başında hangi insan savaş ister ki..
Suriye ile yaşadığımız sorunlara hangimiz kayıtsız kalabilir ki?
Herkes gibi ben de rahatsızım..
Ama görüyorum ki, ateşe körükle gidiyoruz..
İki gündür süren eylemler, örgütlü ve bilinçli bir yaklaşım unsuru taşımıyor..
Ortalık toz duman..
Vatandaş tedirgin..
İnsanlar; eylemcilerle, polis çatışabilir endişesiyle tenha yerleri tercih ediyor..
Hoşgörü kenti İskenderun’daki bu manzara beni korkutuyor.
Oysa polis gerçekten tölaranslı yaklaşıyor..
Eylemler ışığında her adıma ‘yasak’ demek yerine esnek davranıyor, haklarını kolaylaştırıyor.. Buna rağmen, ortalık durulacak gibi değil..
Ve dün beklenen oldu..
TGB’ci gençler, çarşıyı gezen sivil kıyafetli Nato askerine saldırdı..
Kovaladı, başlarına çuval geçirdi..
Polis müdahale edip, 16’ya yakın TGB üyesini gözaltına aldı..
Sonradan öğrendik ki;
– TGB’li üyeler, Alman askerini Amerikalı sanmış!
Değilmiş meğerse..
Adamlar zor bela esnafa sığınmış..
Belki de linç edileceklerdi..
İnanamıyorum..
İskenderun’da bunları konuşmaya başladık..
Üstelik Dünya’nın gözü İskenderun’da..
Ortadoğu ülkesinin herhangi bir şehrinden farkımız kalmadı..
Hoşgörüyü de unuttuk!
Yarın başka gruplar, bir turist kafilesi İskenderun’a geldiğinde, Nato askeri veya Amerikalı sanıp, başlarına çuval geçirmeye kalkışırsa ne olacak?
Şimdi sorulan soru şu:
– İyi mi oldu?
Bazılarınız, bu eylemi tasvip etmiş olabilir..
Ama ben doğru bulmuyorum..
Eylem yapan gençler, eylem yapan gruplar var elbet.
Gençlik baskıya isyan eder. Anlarım!
Ama doğru yol bu değil!
Birbirimizi anlamaya çalışmak, hatta anlamaktır, tek çözüm.
Unutmamalı ki, eylemlere katılsak da katılmasak da hepimiz bazı gelişmelerden rahatsız olduk.
Gençler şimdi büyük ihtimalle “Sen ne bilirsin” diyeceklerdir.
Doğrudur, onlar kadar bilemem ama geçmişte görüp yaşadıklarımızı da onların öğrenmesi gerekir..

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.