Eğitim öğretim yılı heyecanıyla başladı. Birçok aile gibi minik öğrencilerde o heyecanı daha çok yaşadı. Çünkü ilk kez okul gitmenin ve öğrenci arkadaşlarıyla öğretmenleriyle tanışmanın günüydü.
Minikler için gelecekleri adına onların eğitim öğretim yılının başarılı ve mutlu olmasını diliyorum. Umuyorum ki; eğitimin kalitesi çok yüksek olur da geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimiz ülkelerine ve bölgelerine hizmet için yarışırlar.
EĞİTİM ŞART
Her zaman bu konuyu gündeme getiriyoruz Ülkemizin her köşesinde ne zaman olumsuz bir durum ortala çıkarsa hemen gündeme eğitim şartı geliyor.
2012-2013 eğitim öğretim yılının ilk gününde İskenderun İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Deniz Nakliyeciler İlköğretim Okulu’nda resmi tören düzenlendi.
Bu törenlerin tepe okullarda düzenlenmesi gerçekten çok önemli.. Çünkü o çocuklar ve aileler kendilerini dışlanmış görmesinler.
Ancak aşamadığımız konuların da artık değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Bakın Deniz Nakliyeciler İlköğretim Okulu’ndaki törende yaşananlar ve gözüme çarpanları sizlerle paylaşmak istedim.
Her zaman hayatımızın yaşam kaynağı çocuklarımızdır. Onların gelecekleri için gece gündüz çalışır ve onlar için uykusuz kalır gece sabahlara kadar ayakta dururuz.
Dünyada devletlerin bile zihniyetleri değişirken, İskenderun’da ise hala eski zihniyetlerin devam etmesine üzülüyorum. Deniz -Nakliyeciler İlköğretim Okulu’ndaki tören kim için yapıldı. Elbette öğrenciler için yapıldı. Gerçekleştirilen okula protokol için çadır kurulmuş yani 30 dakikalık töreni izleyecek protokol güneşten etkilenmemesi için çadır kurulmuş ve bu çadırın içinde ise sadece 10 kişi oturdu. Aslında tören çocuklar için yapılmıştı. Töreni çocukların izlemesi gerekiyordu. Ama her zaman olduğu gibi yine minik çocuklar güneşin altında dakikalarca bekletildi. Öğrencilerin töreni izleme imkânları bile neredeyse hiç olmadı çünkü protokol üyelerinin yanına bile çocuklar yaklaştırılmadı.
UTANÇ SIRALARI
Gerçekten eğitim şart eğitim diplomayla da olmuyor. Eğitim insanın kafasında ve kalbinde oluyor.
Protokol çadırının arkasında yaşananları Sayın Kaymakamımız görmedi. Yaşananlardan haberi bile olmadı. Çünkü göstermediler. Arkada duran çocukların protokolden uzaklaştırmak için sınıfın içinde bulunan sıraları çıkartarak çocukların önüne tampon bölge oluşturuldu. Manzara tam anlamıyla utanç sıraları haline geldi. Yani çocukların ilçemizin mülki amirine Kaymakamına ve diğer misafirlere yaklaşmaları engellenmiş oldu.
Sıcağın altından dakikalarda bekleyen çocukların yaşadıkları sıkıntıları kimse aklına getirmiyor, konuşmalar da uzadıkça uzuyor. Aslında hep aynı şeyler Konuştuğumuzun farkında değimliyiz! Hani Türkiye Büyük Milet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek diyor ya; plaket yalakalığını artık bırakalım diye. Bende artık bu tür alışkanlıklardan da kurtulmalı insanlarımız.
Okulları ziyaret eden Kaymakamımız da Belediye Başkanımız da çocuklarla aynı yerde her zaman durmaya razıdır. Çünkü geleceğimizin teminatı olacak olan çocukları kucaklayarak onlara örnek oluyorlar.
Belki bu yazdıklarıma çok alınacaklardır. Ama Sayın Kaymakamımız da söyledi konuşmasında; ‘Eğitimde çocuklar araştıracak, sorgulayacak ve hatta eleştirecekler’ dedi. Bende aynı şeyi düşünüyorum. Burada eksikliklerin hiç biri Kaymakamımızın ya da gelen davetlilerin değil, asla da olamaz.
Siz çok değerli yöneticilere soruyorum; Hepinizi çocukları var. Bu durumda sizin çocuklarınız da yaşıyor. Bari siz yaşatmayın ve çocukları kaymakamımızdan, belediye başkanımızdan, emniyet Müdürümüzden ve diğer daire müdürlerinden lütfen ayırmayın! O çadırı kuracağınıza öğrencileri de içine alacak büyük bir çadır kursaydınız herkes yan yana otursaydı ne ben bunları yazmış olacaktım, ne de kimse sizi eleştirecekti.