Dolandırıcılık söz konusu olunca, hemen her gün yeni teknikler ortaya çıkıyor..
Polis bile dolandırıcıların tezgahı karşısında şaşırıyor..
Düşünsenize.. İnternette chat yaparken, aşık olmak diye bir kavram doğdu..
Oysa tezgaha düşen kurbanlık koyun gibi, aşk gözünüzü kör ediyor.
Dolandırılacağınız aklınızın ucundan bile geçmiyor, nedense?
Sen kalk, bir çırpıda evlilik hayaliyle ta İstanbul’dan, İskenderun’a gel..
Olacak şey mi?
Neyse.. Hadiseyi anlatalım..
İnternette birbirini beğenen çift, buluşma kararı alıyor..
İstikamet İskenderun!
Tanışma faslı geçiliyor.. Maazallah, hemencecik evlilik kararı da alınıyor..
Yeşilçam filmi gibi! Hıza bakar mısınız?
Derken, İskenderun’da altınlar kesiliyor..
Adam gözünü kırpmadan, binlerce papel sayıyor kuyumcuya..
Heyecan dorukta.. Esas oğlan, diretir..
Kızı ailesiyle tanıştırmak ister..
Ee, bu kadar altın kesilmiş..
Kız da ‘Sen nasıl münasip görürsen’ demez mi? Der tabii ki..
Biletler kesilir, yola çıkılır..
Pozantı taraflarında mola verilir..
İhtiyaç molasıydı, bir de 100 kağıt bayıl.. Oh mis!
Adam o kadar güveniyor ki, kızın yanında kuzeni de var, rahat..
İki dakika oracıktan ayrılıyor, iş bitiyor..
Kız, kuzeniyle birlikte toz olmuştur. Ara ki bulasın..
O an körelen gözler görmeye başlar, dolandırıldığını anlar..
Dolandırıcılıkta geldiğimiz nokta budur..
Diyeceksiniz ki, esas oğlanın adı nedir?
Ramazan!
Cümleten hayırlı ramazanlar!