Denizyıldızları..

Denizyıldızları..Pek anlamlı bir öyküdür, biliyorsunuzdur.
Hani bir sabah okyanus kıyısında dolaşmaya çıkan adam kıyının orada dans eder gibi hareketler yapan bir genç görür.
Yanına gidince bakar ki..
Delikanlı topladığı denizyıldızlarını birer birer denize fırlatmaktadır.
‘Bunu neden yapıyorsun?’ diye sorunca adam..
‘Yapmazsam, birazdan deniz iyice çekildiğinde ölecekler’ karşılığını alır.
Adam güler ve der ki; ‘İyi de, kilometrelerce uzunluktaki bir sahilde bunlardan binlerce var, ayrıca aynı görüntü yarın da tekrarlanacak. Senin yaptığınla ne fark eder ki?’
Delikanlı yüzündeki nazik ifadeyi hiç bozmadan bir denizyıldızını daha fırlatır denize ve adama dönüp ‘Evet ama’ der; ‘şimdi bu denizyıldızı için çok şey fark etti!’
Haklıdır delikanlı!
Her seferinde o denizyıldızı ve onun gibi yeniden denize (hayata) kavuşan ötekiler için fark eder gerçekten.
Tıpkı, Palmiye Rotary’nin onlarca kimsesiz çocuğa bayramda sağladığı giyim/kuşam hediyesi gibi.. Sosyal marketin ihtiyaç sahiplerine sunduğu katkı gibi..
Ya da..
İskenderun İlçe Sosyal ve Yardımlaşma Vakfı’nın gözettiği insanlarımız gibi..
Osmaniye’de, Tosyalı Ailesi’nin engelli çocuklarımıza yönelik yaptıracağı ‘Tosyalı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi’nin sağladığı avantajlar gibi..
Bakın.. Dün İskenderun Kızılay Afet Lojistik Merkezi’nde bulunan Birleşmiş Milletler’e (BM) ait 303 çadır, 5.6 büyüklüğündeki depremle sarsılan Van’ın Edremit İlçesi’ne gönderildi.
Bir deniz yıldızına, yüzlercesi hatta binlercesi eklendi..
Onlar için farketti, farkediyor..
Böyle güzel öykülerin farkı nerede, biliyor musunuz?
Tek tek insanların yardımına koşmamızın yanında, el ele verip, ‘dayanışmanın’ yarattığı sinerjiyle onlara hayat vermemizin eşsiz anlamını ve değerini yaşıyoruz.
Bizi kalabalıkların, toplumların kaderini düşünmekle ve umursamakla görevlendiriyor bu öyküler.
Çünkü, insan da karaya vurmuş bir denizyıldızı gibidir.
Ve toplum, doğanın her sabah susuz kalıp kurumaya mahkum ettiği denizyıldızlarından değil, irade sahibi insanlardan oluşur.
Bu her kim olursa olsun..
Yardım edelim!
İmkanlarımız varken, katkı sunalım..
Paylaşımcı olalım..

BÜYÜK ÇARŞI İŞHANI VE OKULLARIMIZ TESTTEN GEÇTİ Mİ?
İnsanlarımız korkuyor.. Van ikinci kez, 5.6 büyüklüğündeki depremle sarsıldı..
Gözler Hatay’da..
İskenderun Belediyesi, deprem laboratuarı konuşlandırmayı planlıyor..
Yerinde bir adım..
Binaların dayanıklılık açısından testten geçmesi sağlanacak..
Ancak, her şeye rağmen tedbirli olmakta fayda var..
Herkeste bir endişe hakim..
Antakya’da öğrenci velileri ayaklanmış..
Niye mi?
Yaklaşık 500 öğrencinin eğitim gördüğü Toygarlı Merkez İlköğretim Okulu’nun çürük olduğu iddiası, öğrenciler ve ailelerini korkuttu.
Veliler, çocuklarını okula göndermiyor..
Benzer korku yaşayan İskenderun Cumhuriyet Lisesi öğrencileri, yerinde bir kararla başka okullara taşındı..
O bakımdan testten geçirilmesi gereken onlarca eğitim kurumumuz olmalı..
Örneğin okul ve hastanelerin vakit kaybetmeden depreme dayanıklılıklarının kontrol edilmesi gerek..
Diğer yandan.. Büyük Çarşı İşhanı devasa bir beton kütle..
Çürük olduğu herkesçe dillendiriliyor..
Damından akan sular artık esnafın dükkanına kadar iniyor..
Gördüğüm kadarıyla, bence en riskli bina..
Yüzlerce küçük işletmelere sahip..
Günde en az bin kişi girip çıkıyor, o binaya..
Bir an önce testten geçirilmesi gerekiyor..
Meşhur Peynirciler Pasajı..
Binanın kirişleri görünüyor artık..
Günde yüzlerce müşteri girip çıkıyor, alışveriş için..
Yanılmıyorsam İskenderun Belediyesi yenisini yapmak üzere yıkacak orayı..
Ama yine de acele etmekte fayda var..
Çünkü bunun gibi hasarlı onlarca bina var sanırım..
Unutmayın..
Hatay’da; Deprem Master Planı dahil, deprem senaryoları bile hazır değil..
SERAMAR Çalıştayı’nda yapılan araştırmaya göre Hatay’da 7 ve üzerinde meydana gelebilecek depremde yaklaşık 40 bin ölümün olacağı sonucuna varıldı.
Bunu ben değil, uzmanlar söylüyor..
Dikkatinize sunuyorum..

YORUMSUZ!
Büyük Önder Atatürk’ün ebediyete intikalinin 73’üncü yıldönümünde İzmir’de Yunan konsolosluğu, Yunan Bayrağını yarıya indirerek Büyük Önder Atatürk’ü andı..
İskenderun’da da Türk bayrakları yarıya indirildi, ancak Şehitler Abidesi’nde asılı Türk bayrağı unutuldu sanırım..
Niye, neden, niçin unutuldu?
Merak ediyorum!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.