Ha gayret!

Ha gayret!İskenderun’da güzel şeyler olsun diye ortaya konan iradeyi savunmak suç sayılıyor?
Şimdi ben gördüklerimi yazıyorsam, görmeyenin yazdığını neden doğru sayayım?
Ne yapmam gerekiyor?
Hizmet edenin önünde engel mi olayım?
Geçmişte bir yerel yöneticiye ‘iyi hizmet etti’ dedim diye, bugün bir diğerine ‘iyi şeyler yapsa bile’ hep ‘kötü’ muamelesi mi çekmeliyim?
Birileri yazlıkta keyif yaparken, yeni yatırımlar için çektiği her ‘nutku’ iş dünyası için mubah mı sayacağım? Kimin nerede yatırım yapacağına ‘devlet mi, biz mi karar vereceğiz?
Kim Anadolu Kaplanı olmuş, umurumuzda olmayacak mı?
Kaymakam, ‘İskenderun 48 ilden daha büyük bir ilçe’ derken, algılamanız sadece günbatımı ile ilgiliyse yapılacak birşey yok..
Oturup, ahkam kesmek çok kolay..
İzmir’de Hatay Günleri’ni ‘görmeden’ yazmak gibi bir şey..
Birileri ‘sönük” geçti diyorsa, gerçek mi olmalı?
Emek sunan, hizmet eden umurumuzda olmayacak mı?
Ne diyeceğimi bilemiyorum..
Bizim baykuşlar sabahtan akşama kadar ‘bitiyoruz, ölüyoruz’ diye diye, dalganın şiddetini yükseltmeyi sürdürsün, önemli değil..
Etrafta sürüyle örnek var..
Ekonomiyi cahillere devretmişiz gibi, mikrofon ve ekranlarda herkes ahkâm kesiyor:
– Dolar daha da yükselecek.
– Hayır, hafta sonu düşecek.
– Altın ne olur?
– 2 bin olur.
Bizimkiler de öyle..
Hastalık hastası olmuşlar..
– Şurayı böyle yaparsan, nefesimiz kesilir..
– Buraya dokunma..
– Şöyle yapma..
– O iyi, bu kötü..
Çok şükür artık ‘kaçak’ sözcüğünün meşrulaştığı bir dönemdeyiz..
Savunma iç güdüsü yanlışı bile doğruya sürüklüyor..
Ben de mi öyle yapmalayım?
Halk filozoflarını severim ama bunlar müneccimliğe de başladılar..
İskenderun’un hizmet politikasını biz bilemeyiz, ama bizim allameler şıp diye söyler.
Terör meselesinde de böyleyiz. Bilen bilmeyen konuşur.
Hepimiz zaten Ortadoğu uzmanı kesildik.
Amerika’ya dair bildiklerimizi vallahi Amerikalı uzmanlar bile bilmez.
Bir AB analizi yapsak aklınız durur.
Hele futbol?
FIFA’ya bile şapkasını ters giydiririz.
Bendeniz bugün bir başka meseleye aklımı taktım.
Yazdıklarımdan çok, kullandığım kelimeler tartışılıyor..
Nedir bu böyle?
Acemi miyim? Yoksa bilgi dağarcığım mı bakımsız?
Her yazdığıma takılmaya mecbur musunuz?
Birbirimizin ayağımıza sıktığı kurşunlar yetmiyor, bir de kendi fikirlerimize seri cinayetler mi başladı? Merakımı mazur görün.
Ben bizim allameler gibi değilim. Öğrenmek istiyorum.
Ben şimdi ne yapmalıyım?

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.