Neden İskenderun’u konuşmuyoruz?

Soru şu:
– Dünya ikincisi olan basketbol takımına, kimseye sormadan, hatta telefon başında 28 milyon lira bağışlayan devlet, bir tek konferans salonu olmayan İskenderun için 10 milyon lira veremez mi?
İskenderun demişken hatırlatmak isterim:
– Primemall, gözünü kırpmadan AVM yatırımı için 100 milyon Euro harcama yapıyor ama, yaşattığı çevre felaketi için neden bu kadar duyarsız kalıyor?
Oysa bir üst geçit yapmak için, gerek belediye gerekse ilgili kurumlarla ortak bir yol haritası belirleyebilirlerdi..
Bakınız..Neden İskenderun’u konuşmuyoruz?
Basketbol Milli Takımı Kaptanı Hidayet’in hem de canlı yayında başbakana yönelik konuşmaları adam başı 1.5 milyon liralık ‘çeke’ dönüştü..
Görüyorum ki.. İskenderun’da ağlayan, yakaran pek kimse yok..
Ağlasanız da, kahkaha atsanız da..
Eğitim ve öğretim sezonu pazartesi açılıyor ama İskenderun yüzeyinde kimbilir kaç okul açılamıyor. Ya da bakımsız okullarımız çok ve bir çoğu harap durumda..
Düşünsenize, bir buçuk milyon lira kaç okulu kurtarırdı?
Oysa vatandaşa dokundurmak serbest!
Habire kayıt parası almak ‘sevap’ sayılıyor neticede..
Aklımdayken.. Bir de AMATEM vardı.. Sahi ne oldu?
Yollara düştük bir zamanar, öylece kaldı..
Kimsenin gündeme getirdiği de yok..
Oysa, basketbolcularımızdan sadece birine verilen 1.5 milyon lira ile İskenderun’da AMATEM sorunumuz ortadan kalkıyor olacaktı..
Ya da bir okulun bakım/onarımı yapılacaktı..
Veya yeni bir eğitim yuvasının inşaatına başlanacaktı.
Hiçbiri olmasa, MKÜ kavşağına bir üstgeçit yapılabilirdi.
***
Peki o zaman..
Diyelim ki, 28 milyon liranın arkasından ağlamayı, sızlamayı bıraktık..
Ve üzerine bir bardak soğuk su içtik..
O halde, anayasa değişikliği hususunda yapılan referandum için harcanan paranın miktarını biliyor musunuz?
Söyleyim.. Tam tamına 155 milyon lira.. Yani, eski papelle yüz elli beş trilyon..
Tabi, görünen kısmı bu.. Bir de toplantı, miting, bayrak, şapka, araç kiralama, ulaşım, reklam, afiş, billboard, anket vesaireye giden trilyonlar var..
Şimdi, en iyimser halimizle rakamları toplasak ortalama 250 milyon lira tutar..
Diyelim ki, bir okulun maliyeti 5 milyon lira yapsa..
O halde kaba haliyle 250 milyon liracıktan 50 okul olurdu..
En az 20-25 bin adet de derslik!
Daha ne olur?
Onlarca hastane bir senede hizmete açılırdı..
Mesela fabrika olurdu, yol yapılırdı..
Görüyorsunuz işte.. Paralar akıp gidiyor, umurumuzda mı dünya?
Referandum bitti ya, İskenderun da sessizliğe büründü..
Varımız yoğumuz siyaset..
Çözümsüzlük iştahımızı kabartıyor, çünkü nefretle besleniyoruz..
Çünkü doğru ya da yanlış olsun, herşeye muhalefetiz..
Uzlaşma yoluna gidilseydi de, referanduma gitmeden Anayasa değişikliğine ‘Evet’ denilseydi.. En azından 2007 ve 2010 referandumlarından memleket 500 milyon tasarruf ederdi. Kaybolan sadece her seçimde harcanan para değil tabii.
Olayın bir de zaman ve enerji boyutu var.
Her seçimden veya referandumdan önceki 3-4 ay ülke için neredeyse tamamen kayıp.
İşte terör.. Teröre harcanan parayla 100 bin kilometre bölünmüş yol yapmak ya da doğu veya güneydoğuya yüzlerce fabrika açmak mümkündü..
Sağlık mı?
Türkiye’de 17 milyon kişi sigara içiyor, yıllık harcama 6.5 milyar..
En az 10 fabrikanın açılışı demekti..
Enerji mi? Her yıl Türkiye’de yalıtımsız konutlar nedeniyle 11 milyar 250 milyon lira değerinde enerji israf ediliyor. Boşa harcanan bu para ile 17 milyon 120 bin öğrencinin yıllık okul masrafını karşılayabilirdik..
Özetle.. Aynı şeyi İskenderun için de hayal ediyorum.
İskenderun’u yönetenler veya yönetmeye talip insanlar, aynı zamanda atılan ‘yanlış’ adımların zararlarını, ‘tutarlı’ davranışın ise ülkeye ve kente yararlarını anlatmalılar..
En azından denemeliler.!
Burada en önemli husus, anlatılanların, eylemlerle ve kararlarla da desteklenmesidir..
Yoksa ben mi yanlış biliyorum!?

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.