KAÇI GAZETECİ ?

Gazete kurma girişimine en büyük destek, yine medyanın malum kesiminden geliyor.
Siyasilerle bağantısı olanlar köşe yazıyor..
Güvenlik işletmecisi genel koordinatör oluyor..
Matbaanın mürekkep kokusunu dahi bilmeyenler, gazeteci kisvesi altında ‘korumalık’ yapıyor..
Utanıyorum mesleğimden..
Çoluk çocuklar karıştı aramıza..
İskenderun’un tarihine tanıklık eden gazetelerin arasına, saray soytarıları karıştı..
İskenderun’da bilgi kirliliği had safhaya ulaştığından, ‘Bundan sonra akıllanırlar’ diyordum.
Hem akıllanırlar, hem de geçmişte yaptıklarından dolayı günah çıkarırlar diye düşünüyordum..
Heyhat.. 9 sütuna çarpıcı başlıklar:
“Haklıdan yana tarafız..”
“Haber için yetiştik!”
Biliyorsunuz ki, müthiş bir boşluk vardı kentimizde..
Bu mesleğe 20-30 yılını vermiş gazeteciler, kahvede tavla oynamakla meşgul olduğundan, İskenderun sözüm onlara haber sıkıntısı yaşıyormuş..
Biz de ‘inanmış gibi’ yapalım öyle mi..
Hayır, akıllanmamışlar..
Bir söz vardır, bilir misiniz:
“Çıraklığını yapmadığınız işin ustası olamazsınız!”
Bizim gazete tayfası ısrarlı..
Gazeteciliği bilmek meziyet sayılmıyor..
Bir de utanmadan ‘haber boşluğundan’ yana mazeret üretiyorlar.
Güya haber için yetişmişlermiş..
İskenderun habersizlikten inim inim inliyor’muş.
Daha düne kadar zorla, binbir zahmetle haber kovalayan bir meslektaşımız, nasıl oluyor da kısa sürede ‘Red Bull’ enerji içeceğiyle kafa bulup, kanatlanmış uçabiliyor..
Cevabı hazır..
Dürüstlük nedir bilir misiniz?
İnsan olmaktır..
Doğru bildiğini paylaşmaktır..
Peki kalleşlik nedir, bilir misiniz?
(……..)
Şimdilik susuyorum..
Ama bir kez daha gördüm ki:
Haberciliğin önündeki en büyük engel, medyanın tahsisli kesimi..
Hem toplumdaki değişimi adım adım takip edeceklerini söyleyip tartışmalarda başı çekiyorlar, hem belli bir ‘merkez’ adına değişime ayak uyduruyorlar..
Daha dün yazdım.. Bu medya bu kente yakışmıyor.
Değişmeli.
Zihniyet değişmek zorunda.
Demokrasinin geleceği, toplumsal huzur için değişmek zorunda..
Bugün ‘haklıdan’ yana gibi görünüp, yarın kimlere taraf olacağını şimdiden kestirebileceğimiz ‘Bukalemun medyası’ ya da ‘Amip medyası’ istemiyoruz!
BU ŞARKI BİTMEZ?
Kulislere göre, Şener’in yeni parti oluşumundaki en önemli isimlerin başında Mehmet Soydan’ın geldiğini GÜNEY Gazetesi’nde okumuş olmalısınız.
Yazılarımı takip edenler bilir. 2007 Haziran ayında okkalı bir söz söylemişti Mehmet Soydan:
“Her yenilgi bir zaferdir. Bazen kaybeden günü geldiğinde kazanır.”
Soydan’ın bu sözünü, Türkiye’nin Avrupa Kupası finallerinde sergilediği başarısıyla kıyaslamış, neticede yeni oluşumdaki konumunu değerlendirmeye çalışmıştım.
Birkaç gündür yaygın basının gündeminde..
Ama Mehmet Soydan henüz tek kelime etmiş değil.
Her ne kadar İskenderun basını, şu sıralarda bu soruya yoğunlaşsa da, bildiğimiz şu..
Mehmet Soydan “sobelendiniz’ gazına gelecek biri değildir..
Halkın, bel altı vuruşlara, kural dışı oyunlara, adam kayırmacılığa fena halde nefret duyduğunu bilir.
AK Parti kapansa da..
Yasaklansa da, bu durumdan vazife çıkarmasını bilir.
Dolayısıyla..
Ta, bir yıl önce bir haziran ayında “Bu şarkı burada bitmez” dizelerini okuması, zaten O’nun ‘Şartlardan faydalanıyor’ boşboğazlığına verdiği tescilli yanıtıdır.
BAŞ DÖNDÜRÜCÜ?!
Medya Takip Merkezi (MTM), her ay düzenli olarak geleneksel “ayın medya gündemi raporu”nun sonuçlarını açıklıyor.
Peki hiç İskenderun’da bir ay boyunca manşetlere düşen haberleri hafızalarınızda tuttuğunuz oldu mu?
Arkadaşlarımın; gazete, dergi, TV kanalı ve haber sitesinde yayımlanan her haberi tek tek inceleyerek hazırladıkları gündem raporunu açıklıyorum.. Haziran ayına damgasını vuran olay, kişi ve kurumlarla ilgili başlıklar şöyle oldu:
ABD’nin en prestijli üniversiteleri arasında gösterilen John Hopkins Üniversitesi’nin Dekanı Yash Gupta İskenderun’a geldi.
Vali Nusret Miroğlu, ayağının tozuyla İskenderun sahillerinde temizlik yaptı.
Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, yeni adliye sarayının müjdesini verdi.
Buğdayda hasat mevsimi yüzleri güldürmedi.
Sahte diploma operasyonu.
İsdemir’in curuflu çimento üreteceği bildirildi.
43 bin kayıp seçmenin varlığı tartışma konusu odu.
İhtiyar balıkçı avında ‘Captagon’ çıktı.
Belediyenin gayrımenkul satışlarına 4 ilçe başkanı tepki gösterdi.
İskenderun Belediye Başkanı Mete Aslan, aynı ilçe başkanlarına ‘Bunlara ayıracak vaktim yok’ dedi.
Atakaş’a, TBMM Üstün Hizmet Ödülü verilmesi kararlaştırıldı.
Balıkçı kötü bir sezon geçirdi.
İSGİAD 13 yaşına girdi
Gönül köprüsü konukları İskenderun’a geldi.
Yerel basının sesini kesmeye çalıştılar.
İTSO üyelerini plaketle onurlandırdı..
Körfez’de sular ısındı, balık çeşitleri tehdit altına girdi..
Dörtyol Kaymakamlığı’nde görev değişimi.
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Hatay’a geldi.
Türkiye-AB Karma Parlamentosu Komisyonu Eş Başkanı Lagendijk, Hatay Vali Yardımcısı Bedrettin Sağöz’ü ziyaret etti.
AK Parti ve MHP, İskenderun’a talip olduklarını deklare etti.
Eczane krizi patladı..
Vesaire, vesaire..
Haberlerin günlük detaylarına girmiş değilim. Öyle olsa, sayfalar sığmaz bu yazıma..
İskenderun’un gündemi ne kadar başdöndürücü bir hızla değişiyor, öyle değil mi?!

Gazete kurma girişimine en büyük destek, yine medyanın malum kesiminden geliyor. Siyasilerle bağantısı olanlar köşe yazıyor..Güvenlik işletmecisi genel koordinatör oluyor..Matbaanın mürekkep kokusunu dahi bilmeyenler, gazeteci kisvesi altında ‘korumalık’ yapıyor..Utanıyorum mesleğimden..Çoluk çocuklar karıştı aramıza..İskenderun’un tarihine tanıklık eden gazetelerin arasına, saray soytarıları karıştı..İskenderun’da bilgi kirliliği had safhaya ulaştığından, ‘Bundan sonra akıllanırlar’ diyordum.Hem akıllanırlar, hem de geçmişte yaptıklarından dolayı günah çıkarırlar diye düşünüyordum..Heyhat.. 9 sütuna çarpıcı başlıklar:“Haklıdan yana tarafız..” “Haber için yetiştik!”Biliyorsunuz ki, müthiş bir boşluk vardı kentimizde..Bu mesleğe 20-30 yılını vermiş gazeteciler, kahvede tavla oynamakla meşgul olduğundan, İskenderun sözüm onlara haber sıkıntısı yaşıyormuş.. Biz de ‘inanmış gibi’ yapalım öyle mi..Hayır, akıllanmamışlar..Bir söz vardır, bilir misiniz:“Çıraklığını yapmadığınız işin ustası olamazsınız!”Bizim gazete tayfası ısrarlı.. Gazeteciliği bilmek meziyet sayılmıyor..Bir de utanmadan ‘haber boşluğundan’ yana mazeret üretiyorlar. Güya haber için yetişmişlermiş..İskenderun habersizlikten inim inim inliyor’muş.Daha düne kadar zorla, binbir zahmetle haber kovalayan bir meslektaşımız, nasıl oluyor da kısa sürede ‘Red Bull’ enerji içeceğiyle kafa bulup, kanatlanmış uçabiliyor..Cevabı hazır..Dürüstlük nedir bilir misiniz?İnsan olmaktır..Doğru bildiğini paylaşmaktır..Peki kalleşlik nedir, bilir misiniz?(……..)Şimdilik susuyorum..Ama bir kez daha gördüm ki:Haberciliğin önündeki en büyük engel, medyanın tahsisli kesimi..Hem toplumdaki değişimi adım adım takip edeceklerini söyleyip tartışmalarda başı çekiyorlar, hem belli bir ‘merkez’ adına değişime ayak uyduruyorlar..Daha dün yazdım.. Bu medya bu kente yakışmıyor.Değişmeli.Zihniyet değişmek zorunda.Demokrasinin geleceği, toplumsal huzur için değişmek zorunda..Bugün ‘haklıdan’ yana gibi görünüp, yarın kimlere taraf olacağını şimdiden kestirebileceğimiz ‘Bukalemun medyası’ ya da ‘Amip medyası’ istemiyoruz!
BU ŞARKI BİTMEZ?Kulislere göre, Şener’in yeni parti oluşumundaki en önemli isimlerin başında Mehmet Soydan’ın geldiğini GÜNEY Gazetesi’nde okumuş olmalısınız.Yazılarımı takip edenler bilir. 2007 Haziran ayında okkalı bir söz söylemişti Mehmet Soydan:“Her yenilgi bir zaferdir. Bazen kaybeden günü geldiğinde kazanır.”Soydan’ın bu sözünü, Türkiye’nin Avrupa Kupası finallerinde sergilediği başarısıyla kıyaslamış, neticede yeni oluşumdaki konumunu değerlendirmeye çalışmıştım.Birkaç gündür yaygın basının gündeminde..Ama Mehmet Soydan henüz tek kelime etmiş değil.Her ne kadar İskenderun basını, şu sıralarda bu soruya yoğunlaşsa da, bildiğimiz şu..Mehmet Soydan “sobelendiniz’ gazına gelecek biri değildir..Halkın, bel altı vuruşlara, kural dışı oyunlara, adam kayırmacılığa fena halde nefret duyduğunu bilir.AK Parti kapansa da.. Yasaklansa da, bu durumdan vazife çıkarmasını bilir.Dolayısıyla..Ta, bir yıl önce bir haziran ayında “Bu şarkı burada bitmez” dizelerini okuması, zaten O’nun ‘Şartlardan faydalanıyor’ boşboğazlığına verdiği tescilli yanıtıdır.
BAŞ DÖNDÜRÜCÜ?!Medya Takip Merkezi (MTM), her ay düzenli olarak geleneksel “ayın medya gündemi raporu”nun sonuçlarını açıklıyor. Peki hiç İskenderun’da bir ay boyunca manşetlere düşen haberleri hafızalarınızda tuttuğunuz oldu mu?Arkadaşlarımın; gazete, dergi, TV kanalı ve haber sitesinde yayımlanan her haberi tek tek inceleyerek hazırladıkları gündem raporunu açıklıyorum.. Haziran ayına damgasını vuran olay, kişi ve kurumlarla ilgili başlıklar şöyle oldu:ABD’nin en prestijli üniversiteleri arasında gösterilen John Hopkins Üniversitesi’nin Dekanı Yash Gupta İskenderun’a geldi.Vali Nusret Miroğlu, ayağının tozuyla İskenderun sahillerinde temizlik yaptı.Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, yeni adliye sarayının müjdesini verdi.Buğdayda hasat mevsimi yüzleri güldürmedi.Sahte diploma operasyonu.İsdemir’in curuflu çimento üreteceği bildirildi.43 bin kayıp seçmenin varlığı tartışma konusu odu.İhtiyar balıkçı avında ‘Captagon’ çıktı.Belediyenin gayrımenkul satışlarına 4 ilçe başkanı tepki gösterdi.İskenderun Belediye Başkanı Mete Aslan, aynı ilçe başkanlarına ‘Bunlara ayıracak vaktim yok’ dedi.Atakaş’a, TBMM Üstün Hizmet Ödülü verilmesi kararlaştırıldı.Balıkçı kötü bir sezon geçirdi.İSGİAD 13 yaşına girdiGönül köprüsü konukları İskenderun’a geldi.Yerel basının sesini kesmeye çalıştılar.İTSO üyelerini plaketle onurlandırdı..Körfez’de sular ısındı, balık çeşitleri tehdit altına girdi..Dörtyol Kaymakamlığı’nde görev değişimi.SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Hatay’a geldi.Türkiye-AB Karma Parlamentosu Komisyonu Eş Başkanı Lagendijk, Hatay Vali Yardımcısı Bedrettin Sağöz’ü ziyaret etti.AK Parti ve MHP, İskenderun’a talip olduklarını deklare etti.Eczane krizi patladı..Vesaire, vesaire..Haberlerin günlük detaylarına girmiş değilim. Öyle olsa, sayfalar sığmaz bu yazıma..İskenderun’un gündemi ne kadar başdöndürücü bir hızla değişiyor, öyle değil mi?!

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.